Pazartesi, Temmuz 17, 2006

Sicaklardan Ne Alirsiniz?

Valla biz sicaklardan genellikle bahcede is aliriz... Bu haftasonu tam anlamiyla bahce kolesi olduk. Bilen bilir, bizim bahce de afedersiniz avuc ici kadar bir yer, ayrica %99'u beton. Ancak bizden onceki ev sahibi, nedendir bilinmez, betonun onune 1.5 metre yuksekliginde, 5 metre eninde bir tahta cit koymus. Tabii gunes, yagmur, kar derken boyalari, tahtalari catlamis, bir kismi yeserip yeniden yasam kazanmis. Site yonetimi de "Hmmm, sizi gidi sizi, cabuk boyayim bakayim!" dedi. Biz de son saniyeye kadar bekleyip 35 derece sicakta ellerimizde fircalar ve rulolar, kulaklarimizda NPR'da "Wait Wait Don't Tell Me" ve "Splendid Table", burnumuzda buram buram cozucu kokulari, kafalar yari baygin, eller krampli, "...ayaklar ciplak, ve ipek bir haliya benzeyen bu toprak, bu cennet bu cehennem bizim" dercesine boyadik citi beyaza. 2.5 saat sonunda ise "kapansin el kapilari bir daha acilmasin, yok edin insanin siteye kullugunu, bu davet bizim" nidalariyla kendimizi klimanin serin kucagina biraktik. Sonuc: Cit guzel oldu, biz yaslanmisiz artik.

Sonra? Sonra aksam oldu, gun batiyordu ki beles bir konsere gidip biraz takildik. Film izledik, yattik, kalktik, ve bu arada bahcede calismanin pismanligini coktan unuttuk. Yesil Erik hamfendu "dereotu isteruk" deyi bizi seraya soktu. Once dereotundan basladik, ama almadigimiz yesillik kalmadi. Sonra onlari saksilara ekmek de bendeniz Dalgic Erik efendiye kaldi. (Malum, her yer beton olunca mecburen saksilara ekiliyor her sey.) 3 saat sonra bahcenin butun koselerine girilmis, butun saksilar yerlestirilmis, biberler ayri saksilara koyulmus, ve hatta bundan daha elim ve vahim olmak uzere, bu isi (dereotu isteyerek) baslatanlar sadece merdiven basamaginda oturmayi tercih etmislerdi. Sonunda basincli suyla yikanan betonda topraktan eser kalmamis, ortaligi serin bir yorgunluk (ve mutlak ter) kaplamisti.

Kisacasi sicaklardan agzimizin payini aldik.

Ama kuduz Erik ailesi durur mu? Iceriye girip Fethiye'nin tarifiyle patlican kebabi yaptik uzerinize afiyet. Geri kalan kofteleri de sis kebap eyledik, mangalda bir guzel pisirdik. Afiyetle yedik. Bence pek guzel oldu. Yesil Erik hamfendu ise karabiberinin pek cok geldigini soyledi ki bence iyiydi ya... Ama itiraf etmeliyim ki bir yemek kasigi karabiber oldukca yuklu bir miktar. Herkes yiyemeyebilir netekim.

Her neyse, kissadan hisse, hava sicak, biz kuduz, ve hava yine sicak.

4 Yorum:

Blogger Dalgic dedi ki...

Almak bir zordur yaz okulunu, almamak bir baska zor. Ama aldi mi da gitmek lazim. Ben hep staj yapmak zorunda kaldim yaz sicaginda. Hic yaz okulundan ders almaya firsatim olmadi. Yesil Erik almisti zamaninda. O da pek sevmez yaz okulu derslerini.

7/19/2006 3:24 ÖS  
Blogger fethiye dedi ki...

Afiyet olsun ;)

Lahmacun da pek guzeldi hani...

7/20/2006 1:22 ÖÖ  
Blogger ibeking dedi ki...

olsun bahçe ya ne güzel...çok betonsa şöyle eski bir küvet alsanız ayaklılardan...içine toprak doldurp bişiler yetiştirebilirsiniz üşenmezseniz..

7/21/2006 3:10 ÖÖ  
Blogger Dalgic dedi ki...

Fethiyecim, ellerine saglik. Nefis gorunuyordu yaptigin lahmacunlar. Eger feci usenmezsem bu haftasonu ben de yapmayi deneyecegim. Sizin mangal gazli miydi? Tastan indirip izgaranin uzerine koyman, tasin yeterince isinmamasindan mi acabi ki ne diye dusundum sanirim belki... ;)

ibekingcim civanim, senin dedigin iyi guzel hos da, burasi bir condo sitesi. Burada adamin her seyine karisiyorlar. Perdelerimiz koyu renk olamaz, var olan iki karis topraga sebze ekilemez, amerikan bayragindan baska bayrak, flama; "satilik"tan baska ilan asilamaz (onlarin bile ayrintili kurallari var). Cok iyi incelemedik, ama kurallar arasinda gunde en fala kac saat tv izleyebilecegimiz bile yazili olabilir. O yuzden sanmiyorum ki ici toprak dolu kuvete sicak baksinlar. :)

7/21/2006 4:40 ÖÖ  

Yorum Gönder

<< Evime Gotur Beni